21 Mayıs 2013 Salı


Küçücük bir kütüphane

Köprülü Kütüphanesi İstanbul Eminönü ilçesi sınırlarında bulunuyor. Aslında Çemberlitaş tramvay durağının hemen yan tarafında yer alıyor. Küçük kutu şeklinde olan bir kütüphanedir. Etrafı bahçe şeklinde düzenlenmiş köprülü kütüphanesini birazcık araştırdığımızda sizler için tarih ile iç içe olan bir yapıyı keşfettik aslında.
Köprülü Kütüphanesi
 

Osmanlı’dan bu yana özenle saklanmış bu kütüphane restore edilmemiş orijinal şekli ile duruyor. Yapımı gündemde olan bu kütüphanenin henüz durumu kesin değil.

Genel özelliklerinden bahsetmemiz gerekirse;

Köprülü Kütüphanesi 1635-1676 yılları arasında Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın vasiyeti üzerine oğlu Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kütüphane 1678’de üç kütüphaneci, bir ciltçi ve bir kapıcı kadrosu ile hizmete açılmıştır. İlk kuruluşunda 2000’e yakın kitap bulunan köprülü kütüphanesinde bugün Arapça, Türkçe ve Farsça dillerinde 3.000’e yakın yazma 1.500’e yakın basma eser bulunmaktadır. Köprülü kütüphanesi tasarım olarak İstanbul’da yapılan ilk bağımsız kütüphanedir. Kütüphane olarak tasarlanan ilk yapıdır. Bahçe içerisinde kalan ve taşlarla inşa edilmiş bu kütüphanedeki tüm kitaplar  “Dewey” onlu fihristleme sistemine göre tasnif edilmiştir. Kütüphane II.Mahmut’un türbesiyle karşı karşıyadır.
 
                                                                     Köprülü Kütüphanesi

Ödünç verme sistemi

Kuruluşunda sonra Köprülü Kütüphanesi evlere ve taşraya üç aydan altı aya kadar ilk defa kitap ödünç verme sistemini başlatmıştır. Kitaplar verilir 3 ile 6 ay arasında geri toplanırdı. Bu uygulamalar, daha sonra kurulan diğer kütüphanelere de örnek olmuştur ve bu kitap ödünç verme sistemi tüm kütüphanelere yavaş yavaş yayılmaya başlamıştır. Bu açıdan kütüphane önemli bir yere sahiptir. Önceleri Köprülü Külliyesinde yer alan kütüphane şimdi hemen bir alt sokağı olan Boyacı Ahmet Sokağına geçmiştir. Üç tarafı yolla çevrilidir. Bu yapıyı bilerek gitmeyen bir insanın keşfetmesi zor açıkçası. Eğitim sistemine katkıda bulunmuş olması da yadsınamaz bir gerçektir.
 

Montaj: Şahin Alp- Şükran Yalçın

Kamera: Şahin Alp

Yazı- Seslendirme: Şükran Yalçın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder