Yukarıdaki linkte belirtilen NMD3104 Issues in New Media Theories dersi için belirtilen ve nedir, ne diğildir, dersin genel çerçevesi içerisinde neler işeneceği ve nasıl işleneceği belirtilmiştir.
Bütün dünyada internet kullanımını genel çerçevesiyle ele alan ve kullanımlarıyla ilgili boyutlarını, bazen kısıtlama bazende geliştirilmesine, yönelik çalışmalar yapıldığı biliniyor. Belli ülkeler gelişen teknoloji ve sanat alanlarda kendi güçlerini pekiştirme niyetindeler. Buna karşılık bazı ülkeler ise internet mecrası ve getirilerine bir öcü mantığıyla yaklaşmakta ve kazanımlarına karşın bireysel noktalardaki (kendilerince) kayıplarını göz önünde bulundurarak engellemektedirler. İnternet mecrası ve siber dünyanın farkına varan ülkeler, ki bunların başında teknolojik devrimlerini tamamlamış ülkeler geliyor, bu alanda sıçrama yapabilmek için çocuk yaştan itibaren kendi nesillerini kodlar dünyası içerisinde yetiştirmeyi bir devlet politikaları haline getirmiş durumda. En yetkili isimlerin ağzından yeni nesilleri bu kod dünyası ile tanıştırmak ve kodlamayı öğretmeye yöneliyorlar. Barack Obama Amerika'da çocuların kodlamayı öğrenmeleri için çağrıda bulundu.
Türkiye'de internek ve sosyal medya kullanımıyla ilgili yapılan bir araştırmadakapsamlı bir rapor hazırlanmış, hazırlanan raporda 2013 yılı verileri ele alınmıştır. Sosyal medya ortamlarında üretilen ve dolaşıma sokulan içeriğe ilişkin başlatılan yasal yasal işlemler ve Gezi Parkı Eylemlerine koşut olarak siyasi iktidarın sosyal medya mecralarının kullanımına yönelik ürettiği söylem nedeniyle daha çok tartışmalı olguları ortaya atmıştır.
Bu noktada
Türkiye’de yeni medya ortamlarının kullanımı ile ilgili sayısal verilere kısaca
göz atmakta fayda vardır. TÜİK 2013 verilerine göre İnternet erişimi olan
bireylerin yüzde 73,2'si İnternet’i, sosyal gruplara katılmak amacıyla
kullanmaktadır. Araştırmada dikkat çeken bir nokta olarak kentte bu oranın
yüzde 72,1 iken, kırda bu oranın yüzde 78,3 olmasıdır. Aynı araştırmada bir
önceki yıla göre İnternet’i haber okuma, haber alma amaçlı kullananların
sayısının arttığı görülmektedir. 2012 yılında oran yüzde 72,5 iken 2013 yılında
bu oranın yüzde 75,6'ya yükseldiği görülmektedir. Türkiye sosyal medya
ortamlarının kullanımı bakımından dünyada en üst sıralarında yer almaktadır.
Financial Times
tarafından derlenen ve Webrazzi tarafından yayınlanan Twitter kullanım
rakamlarına göre Türkiye, Twitter'ın internet kullanıcıları arasında en yaygın
olduğu ülkedir. Türkiye'nin İnternet popülasyonunun yüzde 31.10'u
Twitter kullanmaktadır. Derlenen bu rakamlara göre İnternet nüfusunun
36,455,000 olduğu Türkiye'de Twitter kullanıcı sayısı 11,337,505'tir. Ki bu
rakamlar Gezi sürecinde yaşanan sosyal medya savaşları ertesinde Twitter
tarafından sahte, ya da 'yumurta' olarak tabir edilen hesapların silinmesinin
ardından elde edilen verilerdir. TTNet tarafından yapılan araştırmaya göre ise
geçtiğimiz şubat ayında Türkiye'de Facebook kullanıcı sayısının 32 milyonu
aştığı belirtilmiştir. Google kullanıcısı 1 milyon, Twitter
kullanıcısı 6 milyon ve linkedin kullanıcısı 1 milyon civarındadır.
New York üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre, Gezi Parkı
olaylarının alevlendiği 31 Mayıs Cuma günü saat 16.00 ile 00.00 arasında
gösterilerle ilgili 2 milyon tweet atılmıştır. Bu doğrultuda, New York üniversitesi Sosyal Medya ve Siyasi Katılım laboratuvarı, eylemin yoğunlaştığı
günlerde Türkiye’nin Twitter haritasını çıkardı. Türkiye’den sosyal medya kullanımının,
benzer olaylarda diğer ülke yurttaşlarının sosyal medya faaliyetlerine kıyasla
da yüksek olduğu ifade edildi. Türkiye’den gösterilerle ilgili Twitter
kullanımının “olağanüstü” ve “benzersiz” olduğu belirtilen raporda, atılan
tweet’lerin yüzde 90′ının Türkiye kaynaklı olduğuna yer verildi.
Görüldüğü üzere,
Türkiye’de yeni medya ortamlarının kentte yaşayanlar tarafından yaygın ve yoğun
kullanımı söz konusudur. Kentli nüfusun, özellikle de genç nüfusun sosyal medya
ortamlarını yaygın kullanması hem ortamda kullanım pratikleri temelli bir takım
sorunlara yol açmakta hem de siyasi iktidarın tüm dünyada olduğu gibi bu
ortamları da yönetme arzusunu kamçılamaktadır. Öyleyse, bu sayısal veriler
ışığında Türkiye’de İnternet’in 2013’deki durumunu ve sorunları değerlendirmek
yerinde olacaktır.
Bunun yanı sıra bu mecranın kullanımı kendine yeni bir dil yaratmıştır. Atılan tweetler ve diğer sosyal medyadaki mecraların kullanımı bu dili pekiştirmiştir. Sosyal medyada kullanılan bu dil alışıla gelen algıları kırmış ve mizah ile bütünleşerek politik alanda da yeni bir kanal açmıştır. Politik tutum ve söylem hükümetin kendisini sorgulamasına ve bu güne kadar kullanıdıkları söylemi ve sisyasi taktikleri belli noktalarda değiştirmesine, bazen şiddet boyutunun tırmanması bazen de söylemin yumuşamasına neden olmuştur. Sosyal medya belkide bu yeni mizahi söylemin sadece çok hızlı bir şekilde ve kitlelere ulaşmasına neden olmuştur fakat toplumda da rutinleşmiş politik algıların kırılmasına yol açmıştır. Bu gerekçelerle internetin iletişimde yarattığı hız ve söylemin kitlelere hızlı ve etkili bir şekilde iletilmesinde oldukça etkili olmuştur.
İnternet mücadele söyleminin artmasında etkili olduğu gibi nefret söyleminin de üretilmesinde alan yaratan bir mecradır. Karşıt görüşlü ve milliyetçi gruplarında kendi söylemleri yine bu mecra üzerinden kendisine alan sağlıyor. Toplumsal kırılmayla kullanımı artan bir mecranın iktidar karşıtlığında olduğu gibi iktidar yanlısı bir söyleminde kullanılmasına yol açıyor. Yukarıdar sabit verilerle ortaya konulan (Financial Times) Türkiye'deki internet kullanımı tek taraflı bir söylem olmayıp iki zıt kutupta ilerlemektedir.
Bu ilerleme iktidar karşıtlarının mücadele ve mizah dili ile yaratılmasına karşı, karşı tarafta da hakaret, küfür ve nefrek söylemi yaratarak ilerlemesine yol açar.
Türkiye'de internek ve sosyal medya kullanımıyla ilgili yapılan bir araştırmadakapsamlı bir rapor hazırlanmış, hazırlanan raporda 2013 yılı verileri ele alınmıştır. Sosyal medya ortamlarında üretilen ve dolaşıma sokulan içeriğe ilişkin başlatılan yasal yasal işlemler ve Gezi Parkı Eylemlerine koşut olarak siyasi iktidarın sosyal medya mecralarının kullanımına yönelik ürettiği söylem nedeniyle daha çok tartışmalı olguları ortaya atmıştır.
Financial Times
tarafından derlenen ve Webrazzi tarafından yayınlanan Twitter kullanım
rakamlarına göre Türkiye, Twitter'ın internet kullanıcıları arasında en yaygın
olduğu ülkedir. Türkiye'nin İnternet popülasyonunun yüzde 31.10'u
Twitter kullanmaktadır. Derlenen bu rakamlara göre İnternet nüfusunun
36,455,000 olduğu Türkiye'de Twitter kullanıcı sayısı 11,337,505'tir. Ki bu
rakamlar Gezi sürecinde yaşanan sosyal medya savaşları ertesinde Twitter
tarafından sahte, ya da 'yumurta' olarak tabir edilen hesapların silinmesinin
ardından elde edilen verilerdir. TTNet tarafından yapılan araştırmaya göre ise
geçtiğimiz şubat ayında Türkiye'de Facebook kullanıcı sayısının 32 milyonu
aştığı belirtilmiştir. Google kullanıcısı 1 milyon, Twitter
kullanıcısı 6 milyon ve linkedin kullanıcısı 1 milyon civarındadır.
New York üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre, Gezi Parkı
olaylarının alevlendiği 31 Mayıs Cuma günü saat 16.00 ile 00.00 arasında
gösterilerle ilgili 2 milyon tweet atılmıştır. Bu doğrultuda, New York üniversitesi Sosyal Medya ve Siyasi Katılım laboratuvarı, eylemin yoğunlaştığı
günlerde Türkiye’nin Twitter haritasını çıkardı. Türkiye’den sosyal medya kullanımının,
benzer olaylarda diğer ülke yurttaşlarının sosyal medya faaliyetlerine kıyasla
da yüksek olduğu ifade edildi. Türkiye’den gösterilerle ilgili Twitter
kullanımının “olağanüstü” ve “benzersiz” olduğu belirtilen raporda, atılan
tweet’lerin yüzde 90′ının Türkiye kaynaklı olduğuna yer verildi.
Görüldüğü üzere,
Türkiye’de yeni medya ortamlarının kentte yaşayanlar tarafından yaygın ve yoğun
kullanımı söz konusudur. Kentli nüfusun, özellikle de genç nüfusun sosyal medya
ortamlarını yaygın kullanması hem ortamda kullanım pratikleri temelli bir takım
sorunlara yol açmakta hem de siyasi iktidarın tüm dünyada olduğu gibi bu
ortamları da yönetme arzusunu kamçılamaktadır. Öyleyse, bu sayısal veriler
ışığında Türkiye’de İnternet’in 2013’deki durumunu ve sorunları değerlendirmek
yerinde olacaktır.
Bunun yanı sıra bu mecranın kullanımı kendine yeni bir dil yaratmıştır. Atılan tweetler ve diğer sosyal medyadaki mecraların kullanımı bu dili pekiştirmiştir. Sosyal medyada kullanılan bu dil alışıla gelen algıları kırmış ve mizah ile bütünleşerek politik alanda da yeni bir kanal açmıştır. Politik tutum ve söylem hükümetin kendisini sorgulamasına ve bu güne kadar kullanıdıkları söylemi ve sisyasi taktikleri belli noktalarda değiştirmesine, bazen şiddet boyutunun tırmanması bazen de söylemin yumuşamasına neden olmuştur. Sosyal medya belkide bu yeni mizahi söylemin sadece çok hızlı bir şekilde ve kitlelere ulaşmasına neden olmuştur fakat toplumda da rutinleşmiş politik algıların kırılmasına yol açmıştır. Bu gerekçelerle internetin iletişimde yarattığı hız ve söylemin kitlelere hızlı ve etkili bir şekilde iletilmesinde oldukça etkili olmuştur.
İnternet mücadele söyleminin artmasında etkili olduğu gibi nefret söyleminin de üretilmesinde alan yaratan bir mecradır. Karşıt görüşlü ve milliyetçi gruplarında kendi söylemleri yine bu mecra üzerinden kendisine alan sağlıyor. Toplumsal kırılmayla kullanımı artan bir mecranın iktidar karşıtlığında olduğu gibi iktidar yanlısı bir söyleminde kullanılmasına yol açıyor. Yukarıdar sabit verilerle ortaya konulan (Financial Times) Türkiye'deki internet kullanımı tek taraflı bir söylem olmayıp iki zıt kutupta ilerlemektedir.
Bu ilerleme iktidar karşıtlarının mücadele ve mizah dili ile yaratılmasına karşı, karşı tarafta da hakaret, küfür ve nefrek söylemi yaratarak ilerlemesine yol açar.